Oyun, çocuğun duygularını sağalttığı, söyleyemediklerini dışa vurduğu ve kendini rahatlattığı yollardan biridir. Çocuğun bu duyguları işlerken kabul edilmesi, ebeveyn tarafından yönetilmemesi ve oyununun değiştirilmemesi gerekir.
Ancak bazen çocuk çok yoğun duygular yaşar ve sonucunda zarar verici davranışlarda bulunabilir.
Serbest oyunun bir parçası da ‘gerektiğinde’ sınır koymaktır. Oyun içerisinde izin verici olacağımız bilincinde olduğumuz kadar sınır koymamız gereken konuların da bilincinde olmamız gerekir. Sınır koyma ise güvenliğin tehdit edildiği anlarda olmalıdır.
3 durumda çocuğa sınır koyulur:
1. Yaptığı davranış birlikte oynadığı kişiye (ebeveyn/kardeş/arkadaş gibi) zarar veriyorsa.
2. Çocuğun kendine zarar veriyorsa.
3. Oyuncağa veya çevreye bir zarar veriyorsa. (Oyuncak/çevre eski haline dönemeyecek bir şekil alıyorsa)
Ve sınır koymak 3 aşamada olur:
1. Sınırı nazik ve kararlı bir şekilde söyleyin
“Bu oyuncakla bu şekilde oynamana izin veremem.”
“Bana bu şekilde vuramazsın.”
“Oyuncakları bu şekilde atmak dışında istediğin gibi oynayabilirsin.
2. Devam eden davranışla ilgili uyarın
“Bir sonraki vurduğunda bu oyuncağı kaldırmam gerek.”
“Bana bir kere daha vurduğunda oyun zamanın bugünlük sona erecek.”
“Kendine tekrar zarar verirsen seni durdurmam gerekecek.”
3. Söylediğiniz sonucu uygulayın
Bu noktada ebeveynin öfkelenmemesi ve sakince bunu yapması kritik önem taşımaktadır. Bunu bir ceza değil, onu korumak için yaptığınızı çocuk hissetmelidir.
Comments